Malaga - Malaga Endülüs Turu - 4 Gece & 5 Gün
Fiyat seçenekleri için lütfen bizimle iletişime geçiniz …
- 1. Gün: Malaga havaalanı karşılama, panoramik şehir turu, Ronda’ya geçiş ve şehir turu, konaklama Sevilla,,
- 2. Gün: Sevilla gezisi ve akşam konaklama Sevilla,
- 3. Gün: Cordoba gezisi ve akşam konaklama Granada,
- 4. Gün: Granada gezisi ve konaklama Granada,
- 5. Gün: Malaga’ya hareket ve havaalanında uğurlama.
Programa dahil olan hizmetler
Ulaşım
Rehberlik Hizmeti
Konaklama
Bu güzel liman kentinde bize çok yabancı olmayan Akdeniz’in güzel esintisi karşılayacak bizleri. Malaga’da yapacağımız panoramik bir şehir turu sonrası, Botanik Bahçelerini ve Malaga sahilini gezeceğiz. Yarım kalmış Malaga Katedrali, unutturulmak istenen Endülüs’ün izlerini gizlice fısıldayacak bizlere, Modern Malaga’nın şık sokaklarında alışveriş ve gezi için vereceğimiz bir serbest zamandan sonra ise günümüz Andalucia’sının en eski Boğa Güreşi Meydanı Plaza de Toro, Endülüs döneminde yapılmış olan Alcazaba ve hemen Alcazaba’nın eteklerinde etkileyici ve inter-aktif müzesi ile Roma Tiyatrosu gezimizdeki sıradaki duraklar olacak. Kentin ilk kurucuları Fenikeliler, şehri bir balıkçılık kolonisi olarak inşa etmişler. Malaga’ya gelmişken bu 3000 yıllık geleneğin sürdürücüleri, sahildeki salaş balıkçı lokantalarını da ziyaret edeceğiz. Modern Malaga’nın şık sokaklarında alışveriş ve gezi için vereceğimiz bir serbest zamandan sonra ise Ronda kentine geçeceğiz. Malaga kenti sınırlarında bulunan Ronda kasabası, oldukça popüler bir turizm merkezidir. Kent Tajo Nehri’nin oluşturduğu bir boğazla ikiye ayrılmaktadır ve yaklaşık 100 m derinliğinde bir uçurumun etrafında kurulmuştur. Daracık sokakları, beyaz badanalı evleri, tarihi köprüleri ve inanılmaz manzarası ile masallardan çıkmış bir kasaba görünümündedir. Müslümanların İber Yarımadasındaki son kalelerinden olan, E. Hemingway’in “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” isimli eseriyle de ölümsüzleşen ve İspanya İç Savaşı sırasında yaşananlarla tarihe geçen kasaba Roma, İslam ve Ortaçağ eserleri ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Ronda şehrindeki gezimiz sonrasında ise konaklama için Sevilla’daki otelimize geçeceğiz.
Andalucia’nın başkenti Sevilla sıradaki durağımız. Sevilla’da gezimize Plaza de Espana’nın da yer aldığı Maria Luisa Parkı ve Plaza America ile başlayacağız. İspanya İmparatorluğu’nun sömürgelere açılan kapısı Sevilla’da her köşede sömürgelerden elde edilen zenginliğin izlerini görmek mümkün. İçerisinde Cristof Colomb’un mezarı da yer alan, dünyanın en büyük üçüncü katedrali Sevilla Katedrali sıradaki durağımız. Katedralin hemen yanı başında ise Endülüs Emevi Devleti’nin hatırasını taşıyan, katedralin üzerine inşa edildiği camiden günümüze ulaşabilen son parça Hiralda Minaresi’ni göreceğiz. Ardından rehberimiz eşliğinde gerçekleştireceğimiz yürüyüş turumuzda Endülüs ve Hıristiyan ortak mirası mimarisi ile şekillenmiş Kastilya krallarının sarayı Alcazar ve keşiften 19.yy.a kadar Amerika kıtasına yapılan tüm deniz seferlerinin kayıtlarının tutulduğu Hint Arşivleri’nin arasından geçerek “eski” Sevilla olarak adlandırılan Santa Cruz mahallesinin eski dar sokaklarına ulaşacağız. Yürüyüşümüzün sonunda Sevilla Üniversitesinin merkez kampüsü olarak kullanılan, eski tütün fabrikası ve günümüzde deniz müzesi olan Torre del Oro yani Altın Kule’yi gördükten sonra sırada bir zamanların “Çingene mahallesi” Betis’in karşı yakasında vereceğimiz serbest zaman sonrasında ise otelimize döneceğiz.
Sabah kahvaltı sonrası Sevilla’dan hareket ile 2 saatlik bir yolculuk ile ulaşacağımız Roma İmparatorluğu döneminde bölgenin başkenti olan Cordoba’da da bizi ilk olarak Guadalquivir nehri karşılayacak. Tarihi Roma köprüsünün üzerinden yürüyüp, Roma kapısını geçerek kente giriş yapacağız. 2000 yıllık kentin, en görkemli yapısı, dünyanın en büyük camilerinden olan, 850 adet sütun üzerinde yükselen Kurtuba Ulu Camii’ni ziyaret edeceğiz. Kurtuba Camii’nin görkemine tanıklık ettikten sonra durağımız eski sokaklar. Yolumuz üzerinde Cordoba’nın çiçek sokakları, Endülüs mimarisinin tüm inceliğini yansıtan eski han ve Cordoba evleri var. Birbirinden güzel avlulardan geçerken, havuzlarda şırıldayan suyun sesi kulaklarımızı dolduracak, gözlerimiz ise bin bir renk çiçeklerleri seyre dalacak. Son olarak tarihi şehir merkezinde vereceğimiz kısa bir serbest zamanın ardından, 2 saatlik bir yolculuk ile Granada’daki otelimize geçeceğiz.
Endülüs’ün incisi Granada denince ilk akla gelen Elhamra Sarayı olur kuşkusuz. Bizimde Granada’da ilk durağımız muhteşem bahçeleri ve inanılmaz güzellikteki süslemeleri ile Elhamra Sarayı olacak. Uzun saray turumuz sırasında hem Beni Ahmer Krallığı’nın harikalarını seyre dalıp, saray çıkışı San Nikolas Tepesi’nden göreceğimiz Granada ile kucaklaşacağız. Şehir bizi bekliyor; eski Arap mahallesi olan Albacin’de, sokak sanatçılarının hoş ezgileriyle dik sokakları arşınlayıp, Morabütün Camii’ni görüp, şehrin ana caddesi Gran Via caddesine ve şehrin alan kraliçenin adını taşıyan Isabel de Catholica meydanına ulaşacağız. Kısa bir kahve yada nargile molası sonrası Granada Katedrali ve çarşılar bizleri bekliyor. Dileyen misafirlerimiz bu güzel kentin çarşılarında gezerken, dileyen misafirlerimiz ise her köşe başında sizi karşılayan kentin birbirinden güzel meydanlarındaki cafelerinde meşhur tapasları tadabilirler. Granada’nın keyifli akşamlarından kısa da olsa güzel anılarla konaklama için otelimize geçeceğiz.
Sabah Granada’daki otelimizden hareket ile 1,5 saatlik bir otobüs yolculuğu sonrası Malaga havaalanına ulaşacağız. Burada check-in işlemlerimize yardımcı olduktan sonra, Endülüs’ün masalsı hatıraları ile sizi Türkiye’ye yolcu edeceğiz….