Madrid - Malaga Endülüs Turu - 4 Gece & 5 Gün

Fiyat seçenekleri için lütfen bizimle iletişime geçiniz …

  • 1. Gün: Madrid havaalanı karşılama, Madrid gezimiz, konaklama Madrid,
  • 2. Gün: Toledo ve Cordoba gezisi ve akşam konaklama Sevilla,
  • 3. Gün: Sevilla gezisi ve akşam konaklama Granada,
  • 4. Gün: Granada gezisi ve konaklama Granada,
  • 5. Gün: Malaga’ya hareket, şehir gezisi ve ardından havaalanında uğurlama.

 

Programa dahil olan hizmetler

Ulaşım

Rehberlik Hizmeti

Konaklama

Gezimizin ilk durağı olan Madrid’de yapılacak panoramik şehir turunda 3,5 milyon nüfuslu Avrupa’nın en kalabalık başkentlerinden Madrid’in ana caddesi Gran Via “Bienvenido” dercesine karşılayacak bizleri, sonrasında Paseo de la Castellana’dan geçerek, Bernabéu Stadyumu’nu, Sibeles Anıtı’nı ve Boğa Güreşi Arenası’nı göreceğiz. Tur otobüsümüzden ayrıldıktan sonra ise Madrid sokaklarını arşınlamaya başlayacağız. Madrid şehir merkezindeki gezintimizde Antik Mısır’dan İspanya topraklarına taşınmış Debod Tapınağı, Don Kişot ile Sanço Panço’nun heykellerinin yer aldığı Plaza de Espana, Kraliyet Sarayı, 9 kapılı Plaza Mayor ve son olarak Madrid’in kalbi Sol Meydanı bizleri bekliyor. Gezimizin ardından konaklama için Madrid’deki otelimize geçeceğiz.
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Toledo gezisi için otelimizden ayrılıyoruz. 1560 senesinde II. Felipe imparatorluğunun Başkentini Madrid şehrine taşıyana kadar, döneminin en önemli kültür, ticaret ve askeri merkezi olan Tajo Nehri’nin çevresinde kıvrılarak koruma altına aldığı, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne koyduğu Toledo’da gerçekleştireceğimiz bu gezimizde, El Greco’nun eşsiz eserleriyle ününe ve zarafetine güzel sanatları da eklemiş Toledo Kathedrali, şehrin kalbi Zocodover Meydanı, Tajo Nehri’ni geçerek şehre bağlanan Alcantara Köprüsü, şehrin bütün tarihi olaylarına tanıklık etmiş Bisagra Kapısı ve iç içe geçmiş Orta Çağ karakterli sokaklarını rehberimizin anlatımı eşliğinde gezeceğiz. Bizlere verilen serbest zamanın ardından şövalyeler döneminin en önemli ekipmanları olan çelik zırh, kalkan ve kılıçların imal edildiği ve bu alanda haklı bir unvana sahip dünyaca meşhur Toledo Çeliği’nin geleneksel yöntemlerle üretildiği bir fabrikayı ziyaret ederek, harlanmış ateşte çelik ustalarının güçlü çekiç darbeleriyle büyük bir ustalıkla eserlerine şekil verişlerini yakından izleyecek ve çeliğin Endülüs döneminde el işçiliği ile buluşarak Şam İşi olarak ünlenmiş çelik tabaklar üzerine 24 ayar altın telinden telkari ustalarının incelikle çıkardığı işçilikleri göreceğiz. Dönüş yolundan önce Toledo’nun kendine has lezzeti dünyaca bilinen acıbadem tatlısı marzipanın tadına bakmanızı da öneririz. Şehir turunun ardından otobüsümüz ile Cordoba şehrine geçiyoruz.Roma İmparatorluğu döneminde bölgenin başkenti olan Cordoba’da da bizi ilk olarak Guadalquivir nehri karşılayacak. Tarihi Roma köprüsünün üzerinden yürüyüp, Roma kapısını geçerek kente giriş yapacağız. 2000 yıllık kentin, en görkemli yapısı, dünyanın en büyük camilerinden olan, 850 adet sütun üzerinde yükselen Kurtuba Ulu Camii’ni ziyaret edeceğiz. Kurtuba Camii’nin görkemine tanıklık ettikten sonra durağımız eski sokaklar. Yolumuz üzerinde Cordoba’nın çiçek sokakları, Endülüs mimarisinin tüm inceliğini yansıtan eski han ve Cordoba evleri var. Birbirinden güzel avlulardan geçerken, havuzlarda şırıldayan suyun sesi kulaklarımızı dolduracak, gözlerimiz ise bin bir renk çiçeklerleri seyre dalacak. Son olarak tarihi şehir merkezinde vereceğimiz kısa bir serbest zamanın ardından hatıralarımızda derin izler bırakacak bu günü sonlandırıp, Sevilla’daki otelimize geçeceğiz.
Andalucia’nın başkenti Sevilla sıradaki durağımız. Sevilla’da gezimize Plaza de Espana’nın da yer aldığı Maria Luisa Parkı ve Plaza America ile başlayacağız. İspanya İmparatorluğu’nun sömürgelere açılan kapısı Sevilla’da her köşede sömürgelerden elde edilen zenginliğin izlerini görmek mümkün. İçerisinde Cristof Colomb’un mezarı da yer alan, dünyanın en büyük üçüncü katedrali Sevilla Katedrali sıradaki durağımız. Katedralin hemen yanı başında ise Endülüs Emevi Devleti’nin hatırasını taşıyan, katedralin üzerine inşa edildiği camiden günümüze ulaşabilen son parça Hiralda Minaresi’ni göreceğiz. Ardından rehberimiz eşliğinde gerçekleştireceğimiz yürüyüş turumuzda Endülüs ve Hıristiyan ortak mirası mimarisi ile şekillenmiş Kastilya krallarının sarayı Alcazar ve keşiften 19.yy.a kadar Amerika kıtasına yapılan tüm deniz seferlerinin kayıtlarının tutulduğu Hint Arşivleri’nin arasından geçerek “eski” Sevilla olarak adlandırılan Santa Cruz mahallesinin eski dar sokaklarına ulaşacağız. Yürüyüşümüzün sonunda Sevilla Üniversitesinin merkez kampüsü olarak kullanılan, eski tütün fabrikası ve günümüzde deniz müzesi olan Torre del Oro yani Altın Kule’yi gördükten sonra sırada bir zamanların “Çingene mahallesi” Betis’in karşı yakasında vereceğimiz serbest zaman sonrasında ise Granada’daki otelimize geçeceğiz.
Endülüs’ün incisi Granada denince ilk akla gelen Elhamra Sarayı olur kuşkusuz. Bizimde Granada’da ilk durağımız muhteşem bahçeleri ve inanılmaz güzellikteki süslemeleri ile Elhamra Sarayı olacak. Uzun saray turumuz sırasında hem Beni Ahmer Krallığı’nın harikalarını seyre dalıp, saray çıkışı San Nikolas Tepesi’nden göreceğimiz Granada ile kucaklaşacağız. Şehir bizi bekliyor; eski Arap mahallesi olan Albacin’de, sokak sanatçılarının hoş ezgileriyle dik sokakları arşınlayıp, Morabütün Camii’ni görüp, şehrin ana caddesi Gran Via caddesine ve şehrin alan kraliçenin adını taşıyan Isabel de Catholica meydanına ulaşacağız. Kısa bir kahve yada nargile molası sonrası Granada Katedrali ve çarşılar bizleri bekliyor. Dileyen misafirlerimiz bu güzel kentin çarşılarında gezerken, dileyen misafirlerimiz ise her köşe başında sizi karşılayan kentin birbirinden güzel meydanlarındaki cafelerinde meşhur tapasları tadabilirler. Granada’nın keyifli akşamlarından kısa da olsa güzel anılarla konaklama için otelimize geçeceğiz.
Bu güzel liman kentinde bize çok yabancı olmayan Akdeniz’in güzel esintisi karşılayacak bizleri. Malaga’da yapacağımız panoramik bir şehir turu sonrası, Botanik Bahçelerini ve Malaga sahilini gezeceğiz. Yarım kalmış Malaga Katedrali, unutturulmak istenen Endülüs’ün izlerini gizlice fısıldayacak bizlere, Modern Malaga’nın şık sokaklarında alışveriş ve gezi için vereceğimiz bir serbest zamandan sonra ise günümüz Andalucia’sının en eski Boğa Güreşi Meydanı Plaza de Toro, Endülüs döneminde yapılmış olan Alcazaba ve hemen Alcazaba’nın eteklerinde etkileyici ve Roma Tiyatrosu gezimizdeki sıradaki duraklar olacak. Kentin ilk kurucuları Fenikeliler, şehri bir balıkçılık kolonisi olarak inşa etmişler. Malaga’ya gelmişken bu 3000 yıllık geleneğin sürdürücüleri, sahildeki salaş balıkçı lokantalarını da ziyaret edeceğiz. Modern Malaga’nın şık sokaklarında alışveriş ve gezi için vereceğimiz bir serbest zamandan sonra ise sizleri dönüş yolculuğunuz için havaalanına ulaştıracağız. Ama biliyoruz, yine geleceksiniz…